Yorumların Ölçümü
Merhaba,
Bu yazımda amacım basit ama bir o kadar etkili evrensel bir yorum ölçümü yaratabilmek. Benim self-diagnostic yaparken sık sık kullandığım bir yöntem, umarım sizin de işinize yarar.

Yorum ölçümü nedir ve bu ölçüm ne işe yarayacak?
İnsanlar ve canlılar olarak çevremizde maruz kaldığımız bilgileri işleriz ve bu bilgiler hakkında yargılar üretiriz. Yorum bu etkileşimlerin sonucunda ürettiğimiz yargıların kendisidir.
Bir üstte kısaca yazdığım konu aslında derin olabilecek bir konu. Yorum aynı zamanda yorum kimliğine ek olarak raw bilgi sınıfında olabiliyor. Bu konuyla detaylı açıklamalar yaptığım kitabı şu linkten indirip okuyabilirsiniz.
Bu yargılarımızdan bazen kuşku duyarız. Örnek olarak içine hava yerine silikon doldurulmuş bir futbol topunu elimize aldığımızı düşünelim. Ürettiğimiz ilk yargı bunun bir futbol topu olduğu yargısıdır. Ancak topun ağırlığı normalin üzerindedir. Bu yüzden ürettiğimiz yargıda bir problem olabileceğini, bunun normal bir futbol topu olamayacağını düşünürüz. Burada beynimiz bir hatalı yorum yapar, ancak ağırlık parametresi sebebiyle üretilen yargıda bir hata olduğunun farkına varır ve bir diagnostic süreci başlatır. Ardından topun içinde ne olduğunu anlamaya çalışırız.
Bir üstte teknik olarak şöyle bir işlem yapıldı. Bilgi işleyici özne olan bir işlem gücü(yani siz) size verilen futbol topuna benzeyen objeyi tanımlamak için bir takım hesaplamalar yaptınız ve ilk yargınız futbol topu şeklinde oldu. Ancak bu yargının hatalı olabileceğini düşünerek bir hata ayıklama işlemine başladınız.
Bu yukarıdaki senaryo başarılı bir bilgi işleme senaryosudur. Çünkü hatalar kaçınılmazdır, önemli olan hata yapmamak değil hataların farkında olabilmektir. Bir bilgi işleme süreci optimum olarak bu şekilde çalışabilir.
Ancak bilgi işleme süreci sırasındaki süreç her zaman yukarıda belirttiğim şekilde işlemez. Özellikle soyut olgular üzerinde işlemler yaparken. Ürettiğimiz yargıların hatalı olabileceğini düşünmeyiz ve bu şekilde bize göre doğru ancak evrensel olarak hatalı olabilecek yorumlar üretiriz.
Yukarıdaki paragrafları zenginleştirmek adına kısa bir iki örnek vermek istiyorum. Bir radikal islamcı LGBT olgusunu normal medeni bir insan gibi işlemez. Yine bir aşırı milliyetçi Anarşizm felsefesinden o felsefenin anlatmak istediği şeyden çok daha farklı bir yorum üretir. Bu yargıların üretim süreçlerinde yukarıda futbol topu örneğinde verdiğim gibi yargılarımızın hatalı olabileceği uyarısını verebilen somut gerçek zamanlı bir veri yoktur. Bu sebeple burada yargıların doğruluğunun kontrol edilmesi görevi bilgi işleyici öznenin daha önceki yargıları tarafından yapılır. Bu da kartopu şeklinde büyüyen bir hata yığını oluşturur.
Tıpkı yanlış eğitilen bir yapay zeka modeli gibi. Özne sürekli daha fazla hatalı yorum üretmeye meyilli hale gelir.
Bu hatalı bilgiler de anomaliler içerir, yani sizin yargılarınıza göre olmaması gereken bir şey vardır ve o şeyin varlığı kesindir. Mesela radikal islamcılara LGBT bir anomalidir, aşırı milliyetçiye göre anti-milliyetçi anarşistler bir anomalidir.
Yukarıda radikal islamcı ve radikal milletçi analojileri konuyu açıklığa kavuşturmak için verdiğim örneklerdi sadece. Ne kadar medeni insanlar olursak olalım, bilgi işleme ve yorum üretimi sırasındaki süreçte sürekli hata üretmeye devam ederiz.
Hata ve yorum ilişkisini yeterince açıklığa kavuşturduğumuza göre sıra geldi kendi yargılarımızı daha iyi nasıl ölçebileceğimiz konusuna. Çok basit bir matematik.
Doğadaki bir bilgi, bir başka yorum veya bir enformasyonun anomali ağırlığı(anomali barındırma potansiyeli) her zaman 0’dır. Yani bir şey varsa, o seyin mantıklı bir açıklaması mutlaka vardır. Hiç bir şey anormallik barındıramaz. Her şey normaldir ve sadece normal olabilir. Şayet yargılarınızla çelişen(ahlaki ve etik farketmez) bir şey varsa o bilgiyi doğru işlemiyorsunuz, hata yapıyorsunuz demektir.
Anomalilerin tespiti
Bazen süreç öyle bulanıktır ki bu hesapları yapmış olmanıza rağmen anomalileri gözden kaçırabilirsiniz. Yani aslında hiç anomali barındırmadığını düşündüğünüz bir yargınız aslında öyle olmayabilir. Bu yargılarımızı da şu şekilde test edebiliriz; Şayet hayati tehlikelerin olmadığı bir zamanda maruz kaldığınız bir raw bilgiden ürettiğiniz bir yargı, sizde kızgınlık öfke ve dehşet benzeri duygular yaratıyorsa ürettiğiniz yorum hatalıdır ve kaçırdığınız anomaliler var demektir.
Örneğin bir PKK’lıyı düşündüğünüzde öfkeye kapılıyorsanız, bir radikal islamcı figürü(örn: hizbullah katilleri) hayal ettiğinizde kızgınlık veya öfke benzeri duygular yaşıyorsanız, incelediğiniz olguya ait yeterince veri olmadığı için bu olguların kimliğinin tanımı sizde doğru değildir ve bu yüzden hatalı bir yorum üretiyorsunuz demektir, ürettiğiniz yargılar anomaliler barındırıyor demektir. Tıpkı radikal islamcıların LGBT bireyler hakkında ürettikleri yargılar gibi, tıpkı aşırı milliyetçilerin anarşistler hakkında ürettikleri yargılar gibi, tıpkı pkk militanlarının Türkler hakkında ürettiği yargılar gibi. Hepsinde aynı mekanik çalışır.
Geldik bir yazının daha sonuna. Bu yukarıda yazdığım mekaniği Hegel’in beni çok etkilemiş olan bir deyişine borçluyum:
“Gerçek olan rasyoneldir, rasyonel olan gerçektir”