Okültizm Mekaniği
Merhaba. Şu an okuduğum kitaptan aldığım gazla eski anılarım canlandı ve bu yazıyı ezoterik mekaniği üzerine ayırmak istedim. Ezoterizm ile birlikte bilim ve felsefe arasındaki bağlantılara değineceğim. Çünkü bence oldukça ilginç kesişim yerleri var.
Meseleyi bir matematik işlemi gibi ele almak istiyorum. Bu sebepten ilk önce genel olarak ezoterik öğretiler ve farklı disiplinler arasında kavramsal benzeşimler kurmaya çalışacağım. Ezoterizm ile ilgili bir tür “bilgiye ulaşma mekaniği” olarak bir ön tanımda bulunursak; hem modern bilim hem de modern felsefe ile ortak bir nokta üzerinde buluşturabiliriz. Hem bilim, hem felsefe, hem de ezoterizm; soyut bir kavram yaratıp, bu kavramı somutlaştırmaya çalışır. Bir iki örnekle ilerleyeyim istiyorum benzeşimin oturması için.
Bilim insanları kütle çekim kuvvetinin nasıl çalıştığını anlayabilmek için(evet bilmiyoruz), sicim teorisi diye soyut bir kavram ürettiler. Hatta daha da ileri gidip soyutun soyut kalarak somutlaştırılmasına gidildi ve Graviton diye hayali bir parçacık üretildi. Ardından Cern gibi çok sayıda parçacık hızlandırma lab’ı bu parçacığı aramaya başladı. Henüz bulamadılar. Keza felsefe’de modernizim, postmodernizim, yapıbozum gibi soyut teoriler üretildi ve filozoflar teorileri desteklemek veya yıkmak amacıyla kitaplar yazdılar. Dinler ve modern teoloji de soyut bir tanrı ön tanımına ve bu tanımın somutlaştırılması üzerine kurulmuş düşünme mekanikleridir.
Ancak bu disiplinlerin hiçbiri somutu yaratma konusunda bilim kadar başarılı değildir. Bilim şüphe götürmez somut tanımının niteliği sebebiyle diğerlerinden ayrılır. Bilimin ardından felsefe gelir. Yarattığı somut bilim kadar kesin değildir, ancak üretilen somut, teolojinin somutundan çok daha somuttur. Sıranın en sonundaki teoloji ise soyutu çok az rafine edebilir.
Ezoterizm’de tıpkı modern teolojiler gibi, tezahür etmiş evrenin farkı parçalarının yönetimini veya yapımını, Tanrısallığın altında çalışan amaçlı ve zeki varlıkların aracılığına dayandırır. Ancak teolojiden biçimsel olarak ayrılır. En bilinen ezoterik öğretilerden birisi Kabala, teolojinin üst paragraflarda bahsettiğim zayıflıklarını sembolizm vasıtasıyla bilim mekaniğine yaklaşarak aşmaya çalışır. Özellikle Kabala üzerinden gitmek istiyorum, çünkü hem Yahudilik hem Hırıstiyanlık hem de Astroloji’de etkisi oldukça yüksek olan bir öğreti.
İnisiyasyon mekaniği
Hemen hemen tüm ezoterik öğretilerin ortak noktalarından birisidir bu konu. Özetlemek gerekirse; önemli bir x bilgisi vardır. Ancak bu bilgi alıcı hazır olmadığı sürece işe yaramayacaktır. Alıcı hazır olduğunda inisiye olacak ve bilgi kendiliğinden gelecektir. Ancak alıcı tamamiyle bilgiden mahrum bırakılmaz. Bir kıvılcım yaratılır, kıvılcım zamanı geldiğinde(inisiyasyon gerçekleştiğinde) kıvılcım alev olacaktır ve bilgiyi oluşturacaktır, yani bilgi kendiliğinden gelecektir. Meşhur bir kabalist deyim olan “Yukarıdaki aşağıdaki gibidir” sözü de bu amaçla üretilmiş bir deyimdir. Sonlara doğru bu sözün üzerinden tekrar geçeceğiz.
Şimdi aynı şeyi(inisiyasyon) farklı bir yöntem izleyerek, mekaniği biraz daha güncel hale getirerek aktarmak istiyorum. Yukarıda verdiğim “Yukarıdaki aşağıdaki gibidir” deyimi gibi bir de deyim üretelim. Bu deyim bazılarınıza anlamsız bazılarınıza ise oldukça anlamlı gelecek. Deyimimiz: “Milliyetçilik ırkçılıktır”.
Şayet ortalama ve üzerinde bir entelektüel birikiminiz varsa tüm kalbinizle bana katılacaksınız. Ancak içinde pozitif yönlü milliyetçilik duygusu barındıran birileri için bu lafım hem anlamsız, hem de düşmanca bir tavır olarak algılanabilir. Çünkü bir milliyetçi, milliyetçilik ve ırkçılık arasındaki benzeşim hesaplamalarını yapmaktan yoksundur. Dolayısıyla bu bilgi bir milliyetçinin işine yaramayacaktır. Ancak yine de etkileşimden bir kıvılcım potansiyeli doğacaktır. Bu deyime maruz kalan milliyetçi birisi, yaptığı yorumda hatalı olabileceği şüphesiyle, zamanla hesaplamalarına daha fazla girdi dahil edecek ve bu girdiler yeterince fazla olduğu zaman bir gün bu deyimin anlamını kavrayabilecektir. Ezoterik deyimle isiniye olacaktır, modern kültür deyimiyle aydınlanacaktır, benim deyimimle işlem gücü artacaktır.
Ezoterik inisiyasyonun mekaniği de aşağı yukarı böyle bir şeydir. Bir takım anlamsız metaforlar ve sözler öncesinden verilir. Birey öğreti üzerinde çalışarak verilen bu bilgileri işleyebilir duruma gelir.
Kabala özelinde ilerlersek, tüm öğreti daha fazla ortam verisi işleyebilme yeteneğini geliştirme üzerine temellenmiştir. Kabala’nın verdiği deneyim taahhüdü de bu yeteneğin gücünden beslenir. Aslında yoga ve meditasyon gibi uzak doğu öğretileri de aynı kası geliştirir, yani ortam verisi işleme yeteneğinizi genişletir ve bunun sonucunda kesin bir deneyim vardır, kesin bir deneyim yaşarsınız. Ama her ikisini de deneyimlemiş birisi olarak Kabala kesinlikle çıtayı çok daha yükseklere çıkartır. Çok daha heyecan verici, çok daha şoke edicidir.
Şimdi tekrar “Yukarıdaki aşağıdaki gibidir” deyimine dönelim. Eminim Hegel felsefesine aşina olanlar için bu deyim diğerlerine göre çok daha farklı anlamlar taşıyacaktır.
Herkese mutlu haftalar!