Neden örgütlenemiyoruz?

Serdar Kuş
3 min readApr 1, 2024

--

Merhaba,

Bu yazımda muhalif kesimlerden sıklıkla duyduğumuz bir şikayeti ve bu problemin sebeplerini yazmak istedim. Neden örgütlenmiyor bu insanlar?

İnsanlar neden örgütlenmiyor?

Evet, gericiler; dinciler, çeşitli tarikatlar, siyasi partiler vb. çatı oluşumların altında türlü türlü örgütlerle faaliyetler yürütürken bizim seküler tayfa acaba neden beceremiyor bu işi? Seküler bireyler çok mu tembel veya burunları mı bir karış havada? Bu yüzden mi örgütlenemiyor entellektüel kesim?

Alakası yok arkadaşlar. Aslında bir yerde hepsi aynı insan bunların. Ancak gerici toplulukların örgütlenme esnasında, bilmeyerek de olsa başarılı olduğu, ancak seküler toplulukların başarısız olduğu ana bir mesele var. Ben yaptığım tanıma benzer bir şey bulamadığım için buna doğal ekonomi diyorum.

Aslında Modern Anarşizm taslağında ve özellikle farklı bir yoldan da olsa bu yazıda konuya geniş geniş değiniyorum ama daha farklı bakış açısıyla derlenmiş bir içerik daha olsa fena olmaz diye düşündüm.

Doğal Ekonomi

Doğal ekonomi çok geniş bir konu, ben burada sadece siyasi örgütlenmeler bağlamındaki işleyişini irdeleyeceğim;

Sosyal toplulukları oluşturan bireyler için her etkileşim bir maliyet anlamına gelir. Çünkü insanlar gelecek, topluluğa katılacak, birileriyle etkileşime geçecek vb. kendi hayat öncelikleri dışında bir şeylerle muhatap olacaklar. Ortada böyle bir maliyet olduğu için bu bir yatırım anlamına gelir ve birey katıldığı topluluktan kendisi için bir katma değer üretmesini bekler. Şayet bu maliyet ve kar dengesi, topluluğa katılan bireylerin kar edeceği şekilde oluşmazsa bireyler topluluktan uzaklaşır ve o topluluk büyüyemez.

Kar zarar maliyet vb. ifadeler kullanıyorum, ama bunlar bildiğimiz para anlamına gelen şeyler değil. Örnek basit bir vaka üzerinden bir maliyet zarar ve kar döngüsünü anlatmaya çalışacağım;

Bir birey fikirlerine yakın bulduğu X bir topluluğa gelir ve etkileşime geçer(bu maliyet). Bu grup bir hafta sonu pikniği düzenler ve gruptaki insanlar iyi vakit geçirir. Bu da katma değer oluyor, yani bireyin edindiği kar. Birey kendi zamanından enerjisinden bir kısmını topluluk havuzuna aktarmıştır. Topluluk da düzenlediği bir piknik vasıtasıyla birey’e duygusal olarak destek olmuş, sosyalleşmesini ve kendisini iyi hissetmesini sağlamıştır. Birey şayet edindiği katma değerin yaptığı maliyete göre karlı bir alışveriş olduğuna kanaat getirirse ticaret devam eder, topluluktan kopmaz.

Şimdi de bu ekonominin mevcut gerici bir tarikat içinde nasıl işlediğine bakalım;

  • Birey görüşlerine yakın olan bir dini topluluk ile etkileşime geçer ve kendisi için bir maliyet oluşur.
  • İçinde bulunduğu topluluk öbür dünya ile ilgili yerini garanti altına alacak taahhütlerde bulunur ve birey buradan duygusal bir katma değere sahip olur. Kendisine göre, edindiği duygusal katma değer, yaptığı yatırımdan değerlidir ve bu yüzden topluluğa karşı bir sadakat geliştirir. Ayrıca topluluk hacmini genişletmek için yeni bir nefere sahip olur.

Döngü bu şekilde ilerler, büyüme kaçınılmazdır, öldükten sonra ne olduğunu kimse bilmediği için bu yalan piramitinin patlaması da imkansızdır. Perfect!

Gerici tarikatlarda birey içeri girer girmez bu ekonomi çarkları dönmeye başlar. Kar, zarar ve maliyet çok kısa döngüler halinde devamlı çalışır. Yakın dönemin en büyük illegal örgütlerinden birisi olan FETÖ’de benzer mekanikleri kullanır. Ek olarak FETÖ, bu ekonomiyi biraz daha geliştirmiş ve topluluk içinde işleyen bir finans sistemi oluşturmuştur. Konunun ahlaki ve kriminal boyutundan bağımsız, büyük hacimlere ulaşan veya hedefleyen örgütlerin yapması gereken şeydir bu ayrıca.

Tekrar seküler muhaliflere dönelim. Bizler bu ekonomiyi çalıştırmadığımız için, her yeni gelen katılımcıdan sadece vermesini beklediğimiz için, sahip olduğu erdemi sömürmek istediğimiz için bizim topluluklar büyüyemiyor muhalif arkadaşlar. Şimdiye kadar büyüyemedi ve bu kafayla da s*k büyür.

Ancak şimdi “verdiğin örnekler hep sahtecilik yalan dolan. Bizim de mi böyle şeyler yapmamızı bekliyorsun?” diyebilirsiniz. Benim verdiğim örnekler sadece meselenin anlaşılabilmesi için verdiğim canlı örneklemelerdi. Bizim elimizde böyle şeyler yok, peki biz ne yapabiliriz?

Pek çok şey. Ama buradan kimseye akıl vermek istemiyorum ayrıca bu şeyler toplulukların dinamiklerine göre değişir. Emin olduğum tek şey konunun atla deve olmadığı. Sadece bu mekaniğin farkında olsalar bence yeterli. Aptal geri zekalı değil seküler insanlar.

--

--

Serdar Kuş
Serdar Kuş

Written by Serdar Kuş

Herkes herkesten sorumludur. Olmalıdır!

No responses yet