Modern Anarşist Sürekli Devrim
Bu içerikte Modern Anarşizm ve Modern Anarşist devrimin yapısındaki sürekli devrim mekaniğini açıklamaya çalışacağım. Bunu yaparken diğer devrimci fikirlerle aralarındaki farklara vurgu yapacak, bu farkların sebep olduğu avantajlardan bahsedeceğim.
Sürekli Devrim nedir?
Modern Anarşizm’de sürekli devrim, klasik görüşlerde dar alanlara sıkışmış olan devrim mekaniğinin felsefenin tümüne yayılarak genişletilmesidir.
Sürekli devrim ifadesi Troçkist devrim felsefesindeki sürekli devrimle bazı benzerlikler taşısa da aynı şey de değildir. Aralarındaki en büyük fark, Troçkist sürekli devrim mekaniği bir gün sona erme potansiyeli taşırken, Modern Anarşist devrimde bu böyle değildir. Trockist sürekli devrim sadece dışarısı ile mücadele eder. Ama Modern Anarşist sürekli devrim kendi içinde de çalışır.
Modern Anarşist sürekli devriminin mikro boyutlardan makro boyutlara kadar uzanan uzun bir çizgisi vardır. Bu sayede devrim mekaniği sürekli işler, sürekli çalışır.
Örneklerle açmak gerekirse; iki kişinin arasında fikir birliğine varılıp uygulanan bir Modern Anarşist hukuk veya ekonomi kuralı bir devrim anlamına gelir. Bu topluluğa yeni bir kişi katılırsa bu da yeni bir devrimdir. Önemli olan felsefe mekaniğinin işlemesi ve bilgi havuzunun beslenmesidir. Makro ölçeğe gelirsek; tüm dünya Modern Anarşizm felsefesini benimseyip uyguluyor olsa bile devrim yine bitmez. Belirli bir son veya son potansiyeli yoktur. Modern Anarşist sürekli devrim bunları yaparken biriktirdiği bilgi havuzu sayesinde aynı zamanda sürekli bir onarım süreci de işletir. Devrim büyürken aynı zamanda sürekli kendisini onarır.
Klasik devrimci görüşler ile arasındaki farklar
Klasik Devrimci öğretilerin bir çoğu yukarıda verdiğim araba analojisine benzer. Bir analojiyle betimlemek gerekirse; yıllarca garajda yatan bir arabaya benzerler. Birileri bir zamanlar kendisini tasarlayıp yapmıştır ve kutsal devrim günü arabanın anahtarı çevrilecek ve her şey yoluna girecektir. Ama araba uzun zamandır çalışmamıştır, bu gözden kaçırılan bir problemdir.
Bir sol devrimci görüş üzerinden konuyu biraz daha gerçek bir düzleme almamız gerekirse; Sol devrimciler büyük bir hazırlığın içindedir, tüm enerjilerini bir gün devlet yönetimini ele geçirme ve sermaye araçlarına sahip olma amacı için harcarlar. Yapılan her hazırlık bu kutsal devrim günü içindir. Bir gün yönetimi ele geçirip sermaye araçlarına el koyacak ve o gün nihayet devrim çalışabilecektir. Oysa başarılı olsa bile bu strateji problemlidir. Devrim uzun zamandır bekleme modundadır ve biriktirdiği bir bilgi havuzuna da sahip değildir. Bu sebeplerden uyuyan devrim canlandığı zaman öngörülemeyen hayati sorunlarla yüz yüze geleceği neredeyse kesindir. Sovyet Rusya’nın yaşadığı biraz da buydu.
Modern Anarşist devriminde iki kişi arasında yapılan bir anlaşmanın yarattığı bir devrimle, bir devlet gibi makro düzlemde yapılan devrimler birbirine çok benzer. İkisinde de devrim ani değişiklikler yaratmaz, ikisinde de devrim yavaş ama süreklidir. Modern Anarşist devrimde bir gün uyuyup ertesi gün bambaşka bir ortama uyanmazsınız. Her şey sırasıyla ve sol devrime göre çok daha yavaş gerçekleşir. Her ilerlemede veri toplanır, yeni devrim sindirilir, bu sayede devrim tehlike altına girmez.
Modern Anarşist örgütlenme
Örgütlenme Modern Anarşist sürekli devrimin olmazsa olmazıdır ve sürekli devrimin özüdür. Örgüt ve tepe yöneticileri sürekli etkileşim halindedir, çift yönlü bir bilgi akışı vardır. Bu mekanik de devrimin devam ederken aynı zamanda sürekli onarılmasını sağlar. Modern Anarşist örgütlenme bu yeteneklere sahip olmak için önemli yapısal yetenekler barındırmak zorundadır. Bunlar:
- Örgütün bir kültürü bir kimliği olmalıdır. Örgüte katılan yeni üye adımını içeri atar atmaz bu katma değerlerin getirdiği edinimleri, ayrıcalıkları hissetmeli, bu değerlerin meyvesini yemelidir.
- Her örgüt kendi içinde 5–6 kişilik mikro birimlere bölünmelidir. Her mikro birimin bir başkanı olmalı ve başkanlık kısa periyodlarda değişmelidir. Yeni üyeler bu mikro birimlerde oriyantasyondan geçmeli, bir üst paragrafta bahsettiğim kültüre alışmadır. Her mikro birim haftada bir veya iki kez toplanmalı ve kendi aralarında faaliyetler yapmalı, hem örgüt kültürünü desteklemeli hem de aralarındaki duygusal bağı güçlendirmelidir. Bu faaliyetler örgüt kültürünü destekleyen herhangi bir faaliyet olabilir(faaliyet önerisi, sinema, kitap okuması, kahvaltı etkinliği vb).
- Örgütün irili ufaklı tüm birimlerinde Modern Anarşist hukuk ve ekonomi çalışmak zorundadır. Sürekli devrimin en önemli odağı buradaki mekaniktir. Birimler sürekli geri besleme yaparak sistemi onarır, geliştirir ve stabil hale getirir.
- Örgüt kendi içinde sosyal ve ekonomik katma değerler yaratmalı ve bu sayede büyümelidir. Örgütün büyümesinin ana dayanağı felsefenin kendisi değil, kültür ve ekonomi olması gereklidir. Bir yabancıya yeni ve kendisine oldukça uzak bir felsefeyi benimsetmeniz neredeyse imkansızdır. Ama o yabancı belirli bir süre o kültüre maruz kalırsa bu amaç kendiliğinden gelecek, örgüte katılan birey felsefenin kendisini deneyimleyerek benimseyecektir.
Yukarıdaki maddeleri destekleyen bir tasarım nasıl olmalıdır? sorusuna gelirsek; tüm bu mekaniği içeren uçtan uca bir tasarım yapmak da şimdiden mümkün değildir. Yapılsa bile bu tasarım hatalı olacak ve zorunlu olarak değişime uğrayacaktır. Her yeni tasarım, yeni hacimle birlikte, yeni bilgi havuzuyla birlikte, yeni onarım mekanizmasıyla birlikte gelmek zorundadır. Bu sayede hatalar minimize edilecek ve örgüt içerisinde gereksiz enerji harcamanın önüne geçilmiş olacaktır.