Metafizik ve Bilim aynı Tanrı’yı destekleyebilir mi?

Serdar Kuş
3 min readOct 20, 2023

--

Kısa cevap, hayır. Ama bunun şimdiye kadar böyle olduğunu ve tersinin de mümkün olabileceğini iddia ediyorum.

Merhaba. Bu yazımda Metafizik ve Bilim arasındaki farklardan bahsedeceğim. Bu iki yaklaşımın arasındaki en büyük zıtlığa değineceğim, yani tanrı, tanrısal, doğaüstü varlık yorumlarına. Benim iddiam da, bu iki yaklaşım arasında, bu konuda ortak bir fikir birliği oluşturulabileceği yönünde.

Tanrısal varlıklarla ilgili Metafizik ve Bilim arasındaki farklar:

Metafizik tanrıya daha önceden verili olarak gelmiş olan referanslar üzerinden ulaşır. Bunlar, kutsal kitaplar veya peygamberler gibi referanslardır. Metafizik bunları sorgulamaz ve doğru kabul eder, dinler bu yüzden ayrıca “inanç” diye ifade edilir. Bir şeye inanmanız için onun illa doğru olmasına gerek yoktur. Ancak metafizik ve dinler bu konuya da mantıklı olabilecek bir açıklama getirir. Din ve Metafizik, bu referansların gerçekliğini sorgulayabilecek kadar yetenekli olmadığımızı veya olamayacağımızı iddia ederler. Bu yüzden inanmaktan başka çare yoktur. Bu mantıklı olabilecek bir savunma, ama aynı zamanda her şeyin çıkmaza girdiği bölge.

Bilimde ise bu durum tam tersidir. Her şey deney ve gözlem ile ispatlanmak zorundadır. Bilime göre, kutsal kitaplar, peygamberler ve var olduğu iddia edilen tanrıların hepsi bu özellikleri taşımadıkları için temelleri çürüktür. Bilime göre antik yunan tanrılarıyla, hint tanrılarıyla, ibrahimi dinlerin tanrılarının aralarında biçim farkları olsa da, özleri itibariyle hepsi aynıdır. Hepsi temelsiz inanışlardır.

Bu iki yaklaşım, bu yüzden, yani dinler veya tanrısalın varlığı sebebiyle sık sık karşı karşıya gelir, bir taraf diğerine üstün gelmeye çalışır. Ama aslında bu kazananın olmayacağı bir savaştır. Çünkü iki tarafın da silahları farklıdır. Birisi(dinler) hesaplamalarına bilinmeyenleri de dahil ederken, diğeri(bilim) bunun tam tersi şeklinde hareket eder. İki taraf da birbirine üstün gelemeyecektir. Çünkü dinciler her zaman bilimin açıklayamayacağı bir gözlenen ancak teknik olarak açıklanamayan bir bilinmez argümana sahip olabileceklerdir. Bilim belki dincilerin bazı argümanlarını çürütebilir, ama hepsini yapamaz. Bilmediği yerlerde “bilmiyorum” demek zorundadır.

En iyi örneklerden birisi Cübbeli Ahmet Hoca’nın yerçekimiyle ilgili “Nereden biliyorsun? Belki yer çekmiyor, belki gök itiyor! ” şeklinde ifade ettiği yorumudur. Burada bilimin verebileceği cevap sadece bilmiyorum olabilir. Çünkü gerçekten kütle çekimi gibi her an bizimle birlikte olan bir şeyi henüz teknik olarak açıklayamıyoruz, sadece nasıl davrandığını biliyoruz.

Çözüm nasıl bir şey olabilir?

İşte benim amacım da bu anlamsız çatışmayı ortadan kaldırabilecek bir yaklaşım önermek. Bu yaklaşım sayesinde bilimin yüzde yüz destekleyeceği bir şekilde bir doğaüstü varlığa ulaşmak. Bunu yaparken metafiziğin de desteğini alarak, metafiziği sahip olduğu hatalı varsayımlardan arındırmak.

Bu ancak tüm doğanın, tüm evrenin, bilimsel olarak ölçülebileceği bir model yaratılarak mümkün olabilir. Bir doğaüstü varlık varsa şayet, hem bu modelin kurallarına uymalı, hem de uymamalıdır. Doğanın içindeki doğaüstünün sahip olması gereken en temel özellik budur. Çünkü bir tanrı hem bize çok yakın olmalı, hem de bizden apayrı bir şey olmalıdır, ve bu özellikleri aynı anda barındırmalıdır.

Şayet bu şekilde ölçüm modeli oluşturulabilir ve bu mekanik yukarıda tarifini verdiğim şekilde doğaüstü varlık ortaya çıkarabilirse, buna ne bilim ne de metafizik itiraz edebilir. Böyle bir mekanik mümkün olabilirse şayet, Bilim ve Metafizik, kendi aralarındaki manasız çatışmadan kurtuldukları gibi, aynı zamanda ortak hareket edebilecekleri bir payda üzerinde buluşmuş olacaklardır.

Aşağıdaki içeriklerde, yukarıda açıkladığım gibi bir ölçüm sistemi yaratıyorum ve bir model üretiyorum. Ardından modeli çalıştırarak bir doğaüstü varlığa ulaşıyorum. Bu hem bilim hem de metafizik tarafından desteklenen bir sonuç.

Bu yazı bu çözüme neden ihtiyacımızın olduğunu anlatıyor.

Bu yazı da ölçüm sisteminin yaratılması ve çalıştırılması sonucu erişilen doğaüstü varlığın tarifini yapıyor.

--

--

Serdar Kuş
Serdar Kuş

Written by Serdar Kuş

Herkes herkesten sorumludur. Olmalıdır!

No responses yet