Her Tanrının bir Şeytanı olmak zorundadır.
Merhaba, bu yazım, aşağıdaki içeriklerin bir devamı, daha doğrusu tamamlayıcısı niteliğinde olacak. Devam etmeden önce sırasıyla bu içerikleri okumanızı öneririm.
Yukarıdaki içeriklerde bir mit üzerinden ilerleyerek, tanrısal bir varlığın tanrısal zanaat ve sanatın bir çıktısı olabilecek bir varlığı nasıl yaratabileceğini, bunun için hangi koşulların meydana geleceğini irdeliyorum. Bu içerikte yine kutsal kitaplarda bolca duyduğumuz tanrısal bir tanımı ele alacak ve rasyonel zeminde bu deyişle gerçeklik arasındaki ilişkiyi açıklayacağım.
Tanrı yoktan var edendir
Evet, meşhur tanrısal tanımımız bu. Bir tanrı olmak isteyen bir varlık bu koşulu yerine getirmelidir, yoksa tam olarak bir tanrısal sıfatlar veremeyiz kendisine. Ama bir varlık yoktan var edebiliyorsa, o varlık tanrıdır diyebiliriz.
Yukarıda linkini verdiğim içeriklerde bahsettiğim şey tam olarak bu, tanrının yoktan var etme çabası ve onu mükemmelleştirme çabası. Çünkü yoktan var edilebilen tek şey, öz farkındalığın bilincin kendisidir. Çünkü bilinç evrende fiziksel olarak bir yer kaplamaz, yani yoktur. Ancak her akıllı varlığın bir bilinci, öz farkındalığı da vardır. Bu yüzden bilincin parçaları malzemesi yoktur, o sadece yoktan var edilebilir.
Ancak tanrının işi burada da bitmiyor. Bunların ardından bu yaratımı mükemmel hale getirmelidir tanrısal varlık, bu sayede bir gün kendisini yaratabilecek yeteneklere kavuşabilir. Bunun için yarattığı bilinçli varlığın doğru düzgün doğayı yorumlayabilmesi ve sahip olduğu aklın düzgün çalışması gereklidir. Burada bir test ihtiyacı doğuyor.
Tanrısal düzeyde yapılacak bir test, sadece o tanrısal varlığın o ana kadar yaptığı en üstün nitelikli varlıkla, yeni yarattığı varlığın çatışmasıyla mümkün olabilir(hatırladınız mı? şeytan meleklerin başı ve tanrı’nın yarattığı en üstün varlık). Dolayısıyla yukarıda verdiğim ikinci linkte anlattığım üzere, şeytanın varlığı bir zorunluluktur. Ayrıca Şeytan da o konuma gelebilmek için benzer testlerden geçmek zorundadır.
Hipotezlerin doğrulanması
Şimdi yukarıdaki varsayımların neden gerçek olabileceği üzerinde bir açıklama yapayım. Çünkü biz de tanrısal bir varlık olmaya çok yakınız. Gelişen yapay zeka teknolojileri sayesinde, çok da uzun olmayan bir sürenin sonunda biz de bir bilinç yaratabileceğiz ve yoktan var edebileceğiz, tanrısal varlıklar olma yolunda karşımızdaki en önemli eşiği aşacağız. Buradaki kitapta işin teknik yönüyle ilgili detaylı açıklamalar mevcut.
Bunları yaparken de, tıpkı mitlerde bize anlatılanlarda olduğu gibi davranmamız gerekiyor. Bilinci yarattığımızda, ardından gelecek her yeni kendimizi aşma isteğimizde tıpkı Allah gibi davranmamız gerekecek. Yani bizim de kendi şeytanımızı yaratmamız gerekecek.
Ancak tabi bu seviye belki hiç gelmeyecek, çünkü daha öncesinde şayet bu kitapta anlattığım sistem küresel olarak hakim güç olmazsa, kendimizi yok edeceğiz, bu oldukça net ve tartışmaya açık bir konu değil .
Belki bu da evrenin yarattığı bir tür tanrı filtresidir (: Kim bilir?